Trump Döneminde ABD'nin Teknoloji Politikası Nasıl Değişecek?
- Cesur Can
- 16 Oca
- 2 dakikada okunur
Donald Trump, 20 Ocak'ta ABD Başkanlığı görevine resmen başlayacak. Florida, Palm Beach'teki Mar-a-Lago'dan yaptığı açıklamalar, yeni yönetimin teknoloji politikalarına dair önemli ipuçları veriyor. Trump, "Önce Amerika!" yaklaşımıyla, Amerikan şirketlerini destekleme ve Amerikan vatandaşlarına istihdam sağlama vaadinde bulunuyor. Bu politikanın teknoloji dünyasına etkilerini üç başlıkta inceleyelim:

1. Rekabet Politikası
Trump yönetimi, Federal Ticaret Komisyonu'nun (FTC) başına Andrew Ferguson'u getirecek. Bu değişiklikle birlikte, teknoloji devlerinin büyük satın alma ve birleşmelerine daha esnek bir yaklaşım sergileneceği tahmin ediliyor. Örneğin, Facebook’un Instagram ve WhatsApp’ı satın alması gibi işlemlerin önü açılabilir. Bu durum, girişim sermayedarlarının yatırımlarından daha kolay çıkış yapmasına olanak tanıyacak.
Bunun yanında, dijital şirketler arasındaki işgücü anlaşmalarına yönelik denetimlerin hafiflemesi bekleniyor. Özellikle "çalışan ayartmama" anlaşmalarına geri dönüş olası görünüyor. Ancak Trump’ın, Amerikan şirketlerinin çıkarlarını koruma amacıyla diğer ülkelerin rekabet politikalarına müdahale edip etmeyeceği merak konusu. Mark Zuckerberg şimdiden Avrupa Birliği karşısında Trump’ın desteğini beklediğini ifade etti.
2. Kripto Varlık Politikası
Biden döneminde kripto şirketlerine karşı sıkı bir duruş sergileyen SEC, Trump yönetiminde daha farklı bir yaklaşım benimseyebilir. Başkan olarak atadığı Paul Atkins, iş dünyasına yakın bir isim olarak biliniyor. Ayrıca PayPal’ın kurucularından David Sacks, "Kripto Koordinatörü" olarak görev alacak.
Trump’ın kripto politikalarının odağında dolara endeksli stabil coinler (Tether, USDC gibi) yer alacak. Daha az düzenlemeye tabi tutularak bu coinlerin güçlendirilmesi planlanıyor. Böylece doların küresel rezerv para birimi olarak konumu daha da sağlamlaştırılacak. Avrupa Birliği’nin euro bazlı stabil coin geliştirmeyi zorlaştıran düzenlemeleri, ABD’nin bu alandaki üstünlüğünü artırabilir.
3. Yapay Zekâ Politikası
Biden döneminde yapay zekâ alanında ayrımcılığı önleme ve şeffaflık gibi konularda genel düzenlemeler getirilmişti. Ancak Trump, bu düzenlemeleri kaldıracağını şimdiden duyurdu. Yeni dönemde yapay zekâ politikalarını girişim sermayedarı Sriram Krishnan ve David Sacks yönetecek.
Trump, yapay zekâ güvenliği konusunda hükümet müdahalesini en aza indirerek sorumluluğu teknoloji şirketlerine bırakabilir. Londra’daki Bletchley Park Zirvesi’nde alınan ve ABD'nin de dahil olduğu küresel güvenlik adımları, Trump yönetimiyle sekteye uğrayabilir. Özellikle ABD'de kurulması planlanan Yapay Zekâ Güvenliği Enstitüsü’nün geleceği belirsiz.
Sonuç
Trump’ın “Önce Amerika” yaklaşımı, ABD’nin teknoloji politikalarını köklü şekilde değiştirebilir. Büyük satın almalara yeşil ışık, stabil coinlere destek ve yapay zekâda daha gevşek düzenlemeler, teknoloji dünyasında yeni dinamikler yaratacak gibi görünüyor. Ancak bu politikaların küresel etkileri ve uzun vadeli sonuçları merakla bekleniyor.
4o
Comments